Tarihten Bir Yaprak
KOPUZ
KÜLTÜRÜ
Osmanlı Döneminde Veliköy’de Vakıfcılık
KARADENİZ
KÜLTÜRÜ
OSMANLI
ARŞİVİ
RİZE
KÜLTÜRÜ
Tarihi Süreçte Veliköy
Kara sakallı Mehmed bin Ahmed. Köy imamı. Yaş 25
Kara sakallı Memi oğlu Mehmed. Köy muhtarı. Yaş 45
Oğlu ter bıyıklı Tahir. Yaş 25
Diğer oğlu ter bıyıklı Hasan. Yaş 24
Diğer oğlu Ahmed. Yaş 17
Diğer oğlu Salih. Yaş 7
Diğer oğlu İsmail. Yaş 15
Yeğeni Mustafa bin Hasan. Yaş 2
Diğer yeğeni Şaban. Yaş 1
Kır sakallı ikinci muhtar Mollaahmed oğlu Hüseyin. Yaş 45
Oğlu ter bıyıklı Mahmud. Yaş 25.
Bursa’daDiğer oğlu Abdülaziz. Yaş 20
Diğer oğlu Hurşid. Yaş 11
Kır sakallı Ahmed bin Ali. Yaş 52
Oğlu Ali. Yaş 21
Diğer oğlu Osman. Yaş 15. Bursa’da
Diğer oğlu Mustafa. Yaş 7
Ak sakallı Mustafa bin Ali. Yaş 49
Oğlu Ali. Yaş 22
Diğer oğlu Hasan. Yaş 17
Diğer oğlu Fındık. Yaş 15. Bursa’da
Diğer oğlu Ahmed. Yaş 19
Diğer oğlu Yunus. Yaş 5
Yeğeni Süleyman. Yaş 2
Kara bıyıklı İsmail bin Ahmed. Yaş 35
Oğulluğu Bayram bin Ahmed. Yaş 18
Karındaşı kumral sakallı İbrahim. Yaş 40
Oğlu Hasan. Yaş 7
Diğer oğlu Ahmed. Yaş 5
Diğer oğlu Mehmed. Yaş 12
Diğer oğlu Yakub. Yaş 15
Diğer karındaşı kumral bıyıklı Mustafa. Yaş 30
Oğlu Ahmed. Yaş 12
Diğer oğlu Mehmed. Yaş 9
Diğer oğlu Yunus. Yaş 4
Diğer oğlu Tahir. Yaş 5
Kır sakallı Hasan bin Ali. Yaş 48
Oğlu Mustafa. Yaş 21
Diğer oğlu Abdülaziz. Yaş 16
Diğer oğlu Ali. Yaş 6
Ak sakallı Ali bin Ömer. Yaş 90
Oğlu kır sakallı İbrahim. Yaş 50
Oğlu ter bıyıklı Mehmed. Yaş 25. Bursa’da
Diğer oğlu Ahmed. Yaş 7
Diğer oğlu Hasan. Yaş 3
Diğer oğlu Mustafa. Yaş 1
Karındaşı sarı bıyıklı Osman bin Ömer. Yaş 35
Oğlu İsmail. Yaş 7
Karındaşı kumral bıyıklı Mustafa bin Ömer. Yaş 30. Bursa’da
Oğlu Mehmed. Yaş 6
Diğer karındaşı kara bıyıklı Ömer bin Ömer. Yaş 38
Oğlu Ali. Yaş 4
Diğer oğlu Ahmed. Yaş 2
Kumral bıyıklı Ali bin Osman. Yaş 35
Oğlu Mehmed. Yaş 18
Hasan bin Mustafa. Yaş 21
Karındaşı Ali. Yaş 13
Diğer karındaşı Ahmed. Yaş 15
Kırca sakallı Mustafa bin Ali. Yaş 45
Oğlu Hasan. Yaş 22
Yeğeni Ahmed bin Hasan. Yaş 3
Diğer yeğeni Osman. Yaş 1
Sarı bıyıklı Ali bin Ömer. Yaş 35
Oğlu Mustafa. Yaş 20
Yeğeni Mustafa bin Memiş. Yaş 8
Kır sakallı Süleyman bin Mahmud. Yaş 45
Oğlu Mahmud. Yaş 7
Diğer oğlu Osman. Yaş 2
Ak sakallı Ahmed bin Mehmed. Yaş 60
Oğlu kara bıyıklı Derviş bin Ahmed. Yaş 40
Oğlu Mustafa. 7
Diğer oğlu Hurşid. Yaş 4
Diğer oğlu Osman. Yaş 1
Kara bıyıklı Yakub bin Ahmed. Yaş 35
Oğlu Ali. Yaş 4
Karındaşı ter bıyıklı Kamil bin Ahmed. Yaş 30
Diğer karındaşı Hasan. Yaş 23
Diğer karındaşı Hüseyin. Yaş 12
Ak sakallı Hüseyin bin Mehmed. Yaş 65
Oğlu kumral bıyıklı Mehmed. Yaş 30
Oğlu Ahmed. Yaş 2
Diğer oğlu Ali. Yaş 20
Kara bıyıklı Mustafa bin Mehmed. Yaş 40
Mustafa bin İbrahim. Yaş 23
Kumral sakallı Osman bin Mehmed. Yaş 60
Oğlu sarı bıyıklı Ali. Yaş 30
Diğer oğlu ter bıyıklı Mustafa. Yaş 25
Oğlu Ahmed. Yaş 2
Diğer oğlu Ahmed. Yaş 11
Diğer oğlu Yakub. Yaş 7
Kumral sakallı Ahmed bin Mehmed. Yaş 35
Oğlu Yunus. Yaş 7
Diğer oğlu Tahir. Yaş 4
Kumral bıyıklı Mehmed bin Mehmed. Yaş 32
Oğlu Hasan. Yaş 2
Ak sakallı Mahmud bin Ahmed. Yaş 60
Oğlu kara bıyıklı Mehmed. Yaş 28
Diğer oğlu Mustafa. Yaş 8
Diğer oğlu Receb. Yaş 5
Kara bıyıklı Ahmed bin Mehmed. Yaş 40
Oğlu Mehmed. Yaş 12
Diğer oğlu Hasan. Yaş 7
Diğer oğlu Hüseyin. Yaş 5
Diğer oğlu Osman. Yaş 4
Diğer oğlu Hurşid. Yaş 2
Ak sakallı Osman bin Ali. Yaş 60
Oğlu sarı bıyıklı Mehmed. Yaş 35
Diğer oğlu Ahmed. Yaş 32
Diğer oğlu Hüseyin. Yaş 24
Diğer oğlu Mustafa. Yaş 9
Yeğeni Osman bin Mehmed. Yaş 5
Diğer yeğeni Mustafa. Yaş 3
Diğer yeğeni Ali. Yaş 1
Ak sakallı Ömer bin Ali. Yaş 55
Oğlu Ali. Yaş 18
Diğer oğlu Ahmed. Yaş 15
Diğer oğlu Osman. Yaş 7
Ak sakallı Yusuf bin Ali. Yaş 62
Oğlu kara bıyıklı Ahmed. Yaş 35
Oğlu Ali. Yaş 5
Diğer oğlu Mehmed. Yaş 2
Diğer oğlu kara bıyıklı Yakub. Yaş 33
Oğlu Mehmed. Yaş 3
Diğer oğlu Mustafa. Yaş 1
Kara sakallı Ali bin Hasan. Yaş 40
Oğlu ter bıyıklı Hasan. Yaş 20
Diğer oğlu Hüseyin. Yaş 18
Diğer oğlu Halid. Yaş 14
Diğer oğlu Yakub. Yaş 10
Diğer oğlu Eyüb. Yaş 5
Diğer oğlu Zekeriya. Yaş 4
Kara bıyıklı Mahmud bin Hasan. Yaş 25
Karındaşı kumral bıyıklı Hüseyin. Yaş 20
Oğlu Reşid. Yaş 3
Kumral sakallı Ahmed bin Mustafa. Yaş 42
Oğlu Mustafa. Yaş 21
Karındaşı ak sakallı Ömer bin Mustafa. Yaş 60
Oğlu Mehmed. Yaş 10
Diğer oğlu Ali. Yaş 6
Diğer oğlu Memiş. Yaş 2
Kara sakallı İbrahim bin Memiş. Yaş 50
Oğlu ince bıyıklı Mustafa bin Memiş. Yaş 30. Bursa’da
Diğer oğlu Ahmed. Yaş 24
Diğer oğlu Yunus. Yaş 9
Diğer oğlu Hurşid. Yaş 2
Yeğeni Ali bin Osman. Yaş 10
Kumral bıyıklı Hüseyin bin Osman. Yaş 42
Oğlu Memiş. Yaş 17
Diğer oğlu kurd Ali. Yaş 15
Diğer oğlu Mahmud. Yaş 6
Kara sakallı İbrahim bin Ali. Yaş 45
Oğlu Mehmed. Yaş 16. Mansure (asker)
Diğer oğlu Mustafa. Yaş 15
Diğer oğlu Küçük. Yaş 12
Diğer oğlu Ali. Yaş 6
Diğer oğlu Osman. Yaş 2
Yeğeni İsmail bin Cevahir. Yaş 12
Sarı bıyıklı Mustafa bin Ömer. Yaş 35
Oğlu Yunus. Yaş 6
Karındaşı ter bıyıklı Ahmed. Yaş 27
Oğlu İsmail. Yaş 1
Diğer karındaşı Hasan. Yaş 16
Diğer karındaşı Hüseyin. Yaş 15. Bursa’da
Diğer karındaşı Ali. Yaş 5
Kumral sakallı Mehmed bin Mustafa. Yaş 55
Oğlu ter bıyıklı Hasan. Yaş 25
Diğer oğlu Mustafa. Yaş 11
Diğer oğlu Emin Ali. Yaş 3
Diğer oğlu Osman. Yaş 3
Sarı bıyıklı Mahmud bin Hüseyin. Yaş 30
Karındaşı Mustafa. Yaş 15
Diğer karındaşı Hasan. Yaş 5
Diğer karındaşı İsmail. Yaş 3
Kumral sakallı Memiş bin Osman. Yaş 45
Oğlu ter bıyıklı Ali. Yaş 25
Diğer oğlu Mustafa. Yaş 21
Diğer oğlu Ömer. Yaş 15. Bursa’da
Diğer oğlu Receb. Yaş 10
Diğer oğlu Ahmed. Yaş 4
Abbas bin Memiş. Yaş 13. Mansure (asker)
Karındaşı Memiş. Yaş 8
Diğer karındaşı Hurşid. Yaş 6
Diğer karındaşı Civelek. Yaş 4
Ter bıyıklı Mehmed bin Ali. Yaş 22
Kara sakallı Ali bin Mehmed. Yaş 40
Oğlu Mehmed. Yaş 21
Diğer oğlu Osman. Yaş 16
Diğer oğlu Hasan. Yaş 7
Diğer oğlu Hurşid. Yaş 3
Ak sakallı Kurd bin Abbas. Yaş 70
Ak sakallı Hüseyin bin Mustafa. Yaş 60
Oğlu sarı bıyıklı İbrahim. Yaş 28
Diğer oğlu Mehmed. Yaş. 2
Diğer oğlu Mustafa. Yaş 1
Yeğeni kumral bıyıklı Mehmed bin Yakub. Yaş 32
Oğlu Yakub. Yaş 8
Diğer oğlu Mustafa. Yaş 5
Diğer oğlu Yunus. Yaş 4
Kara bıyıklı İbrahim bin Yakub. Yaş 26
Karındaşı ter bıyıklı Ali. Yaş 20
Oğlu Hasan. Yaş 1
Kara bıyıklı Hasan bin Süleyman. Yaş 24
Kara bıyıklı Ömer bin Ahmed. Yaş 30
Karındaşı İbrahim. Yaş 16
Diğer karındaşı Yunus. Yaş 15
Kara sakallı Şaban bin Osman. Yaş 45
Oğlu Bayram. Yaş 19
Diğer oğlu Abdurrahman. Yaş 18. Bursa’da
Diğer oğlu Ahmed. Yaş 45
Diğer oğlu Hüseyin. Yaş 3
Sarı bıyıklı Mehmed bin Durmuş. Yaş 30
Karındaşı ter bıyıklı Ahmed. Yaş 22
Ak sakallı Abdülaziz bin Osman. Yaş 60
Oğlu kara bıyıklı Hasan. Yaş 30
Kara sakallı Ali bin Feyzullah. Yaş 50
Oğlu ter bıyıklı Mustafa. Yaş 22
Diğer oğlu Mehmed. Yaş 20. Bursa’da
Diğer oğlu Abdülkerim. Yaş 12
Diğer oğlu İsmail. Yaş 8
Diğer oğlu Hüseyin. Yaş 3
Köse bıyıklı Ali bin Osman. Yaş 40
Oğlu Hasan. Yaş 4
Diğer oğlu Ahmed. Yaş 2
Karındaşı köse bıyıklı Ömer. Yaş 44
Oğlu Osman. Yaş 6
Uzun boylu ter bıyıklı Ömer bin Hasan. Yaş 30
Uzun boylu sarı bıyıklı Ali bin Nuri. Yaş 20
Uzun boylu ter bıyıklı Ahmed bin Mustafa. Yaş 18
KARYE-İ
VEYLA
MESAJLAR
1835 Yılında Rize Veliköy Nüfusu
1835 YILINDA RİZE VELİKÖY NÜFUSU
İshak Güven Güvelioğlu
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Gülhane Hattı Hümâyunu ile başlayan idari düzenlemeler kapsamında, askerlik yaşına gelenleri tespit ile vergi işlerini düzenlemek maksadıyla sancak ve kazalara birer "Emval Muhassılı" atanmıştı. Bu görevlilerin yanına birer de "Nüfus Katibi" verildi. Alınan karar gereği 1831 yılından itibaren Osmanlı Devleti'nin tümünde ilk kapsamlı nüfus sayımına başlandı. Askeri maksatla olduğu için sadece erkeklerin kaydedildiği bu sayıma ait ilk nüfus defterleri halen Osmanlı Arşivi'nde bulunmaktadır. Defterler üzerinde yapılan incelemede, her kaza için biri Müslümanlara, diğeri de zımmi (gayrimüslim)'lere ait olmak üzere birer defter tutulduğu görülmektedir. Bazen de eğer zımmilerin nüfusu çok az ise, bunlar Müslümanlara ait defterin sonunda yazılmışlardır.
Arşivde tespit ettiğimiz Rize Kazasına ait nüfus defterlerinin en eskisi 1251 (1835) tarihine aittir. Bu durumda Rize kazasındaki sayımın bu tarihte tamamlanabildiği anlaşılmaktadır. Başbakanlık Osmanlı Arşivinde NFS.1143 numarada kayıtlı bulunan bu defterin 175-179. sayfalarında Veylâ (Veliköy) kayıtları bulunmaktadır. Bu kayıtlara göre defterin tutulduğu tarihte Veliköy'de 228 erkek nüfus yaşamaktaydı. Daha sonra doğanlar ise babalarının adları altlarına, doğdukları tarihlerle birlikte ilave edilmişlerdir. Bu ilave işleminin 1261 (1845) yılına kadar devam ettiği, ilavelerdeki kayıtlardan anlaşılmaktadır. Yine kişi adları yanında yer alan kayıtlardan 10 kişinin Bursa'ya gitmiş oldukları görülmektedir. Ayrıca askerde bulunan 2 kişi de "mansure" ifadesiyle belirtilmiştir.
Ölenlerin üzerine kırmızı kalemle "fevt" yazılmış ve altlarında ölüm tarihleri kaydedilmiştir. Aile lakaplarının bulunmadığı bu Rize kazası nüfus defterinde, kişiler fiziksel özellikleriyle ve yaşlarıyla birlikte kaydedilmişlerdir.
Defterde yer alan Veliköy kayıtları şu şekildedir.
Belgenin alt yazısı1835 yılına ait Rize Nüfus Defteri'nde Velâ köyüne ait kayıtların baş tarafı
Rize'ye bağlı Veyla Köyü Müslim
KÜLTÜR
Karye-i mezburden (Adı geçen köyden) Ehl-i ziraat Mollaahmedoğlu Mustafa 24 kuruş
Yavaşın oğlu Mehmed 45 kuruş
Çalik Ömer’in oğulları Yakub ve Yunus 76 kuruş
Sofinin oğlu Mustafa 15 kuruş
Cevahirin oğlu İsmail 29 kuruş
Zoralioğlu Mustafa 81 kuruş
Mollaahmedoğlu Bayram Efendi 20 kuruş
Köseoğlu Ali 19 kuruş
Konuroğlu Hacı 113 kuruş
Mollaahmedoğlu Mehmed 41 kuruş
Mollaahmedoğlu Mahmud 22 kuruş
Şaban’ın oğlu Hüseyin 49 kuruş
Aziz oğlu Hasan 45 kuruş
Kısaoğlu Ali 48 kuruş
Kopuzoğlu Ahmed 52 kuruş
Kopuzoğlu Hurşid 11 kuruş
İbrahim oğlu Mustafa 28 kuruş
Mahmud’un oğlu Mustafa 14 kuruş
Kopuzoğlu Ahmed 47 kuruş
Memiş’in oğlu Ahmed 20 kuruş
Osman’ın oğlu Mustafa 41 kuruş
Kopuzoğlu Hasan ve Mustafa ve Receb 50 kuruş
Kopuzoğlu Ahmed ve Mahmud ve Hasan 19 kuruş
Kopuzoğlu Yakub ve yeğeni Hasan 35 kuruş
Kopuzoğlu Ali ve Çamur Ali 17 kuruş
Ahmed Efendi’nin oğlu Molla Mehmed 35 kuruş
Çamur Ali’nin oğlu Ali 35 kuruş
Çamur Ali’nin oğlu Molla Osman 35 kuruş
Kopuzoğlu Ali 14 kuruş
Kopuzoğlu Cevahir 5 kuruş
Kalfuroğlu Ahmed 18 kuruş
Memiş’in oğlu Ali Efendi 11 kuruş
Yakub oğlu Ali ve yeğeni Yakup 31 kuruş
Mollaahmedoğlu Mustafa 17 kuruş
Haşarinin oğlu Osman 6 kuruş
Hasan’ın oğlu Molla Mustafa 11 kuruş
Kopuzoğlu Ahmed 8 kuruş
Konuroğlu Mustafa 13 kuruş
Mahmud’un oğlu Memiş 8 kuruş
Kopuzoğlu Osman 24 kuruş
Karalinin oğlu Mustafa 17 kuruş
Kopuzoğlu Ali ve Ahmed 45 kuruş
Memiş oğlu Memiş ve Kürd 26 kuruş
Abdullah’ın oğlu Mahmud 28 kuruş
Abdioğlu Hüseyin Oğlu Hüseyin 16 kuruş
Memiş’in oğlu Mustafa ve Ömer 32 kuruş
Ali’nin oğlu Mehmed 17 kuruş
Kır Alinin oğlu İbrahim 31 kuruş
Kopuzoğlu Süleyman 17 kuruş
Kopuzoğlu Mehmed 17 kuruş
Çamur Ali’nin oğlu Molla Mustafa 9 kuruş
Osman’ın oğlu Mehmed 24 kuruş
Kopuzoğlu Yahya 17 kuruş
Ömer’in oğlu Mustafa 14 kuruş
Hasan’ın oğlu Mustafa 15 kuruş
Kamil’in oğlu Hüseyin 15 kuruş
Mollanın oğlu Ahmed 15 kuruş
Mollanın oğlu İsmail 15 kuruş
Mahmud’un oğlu Mehmed 15 kuruş
Mahmud’un oğlu Süleyman 15 kuruş
Firengin oğlu Ahmed 2 kuruş
Ammisi oğlu İbrahim 22 kuruş
Tarihten Bir Yaprak
1851 YILI VELİKÖY'ÜN ÖŞÜR KAYITLARI
İshak Güven Güvelioğluiguvelioglu@mynet.com
Öşür, İslâm maliyesinde toprak ürünlerinden alınan bir vergidir. Çeşitli dönemlerde, şartlara, ürünün cinsine ve yetiştirilme şekline bağlı olarak % 5-% 10 arasında bir oranda tahsil edilmiştir. Osmanlı Devleti'nin de en önemli gelir kaynaklarından biri olan öşür, "Onda" veya "Ondalık" adıyla anılmış, her türlü toprak ürünlerinden bu arada çayırdan, bağ, bostan, meyve ağacı, şıra, pekmez ürünleri, arı kovanları ve avlanan balık cinsinden tahsil edilmiştir.
1839 yılında ilan edilen Gülhane Hatt-ı Hûmayunu ile her alanda olduğu gibi, öşür (çoğulu Âşar) konusunda da bazı düzenlemeler yapılmış ve vergide adalet esasını yerine getirmek için her tarafta onda bir alınmasına karar verilmiştir. Bu sırada öşür vergisinin tahsili konusunda yeni düzenlemeler yapılmasına rağmen yetişmiş eleman eksikliği ve gerekli hazırlıkların tam olarak yerine getirilmemesi nedeniyle kararları uygulamak mümkün olmamıştır.
Öşür vergisinin oranı ve tahsil şekli Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar hemen hemen aynı kalmış ve 17 Şubat 1925 tarihli bir kanunla kaldırılmıştır. Öşrün kaldırılmasından sonra bunun yerine getirilen başka bir düzenleme ile bazı ürünlerden % 10-% 8 nisbetinde bir para vergisi ile öşre tabi arazinin değeri üzerinden alınan binde altı arazi vergisi sekiz misline çıkarılmıştır.
1851 yılında Veliköy'den bu vergiyi ödemekle mükellef haneler ile ödeyecekleri miktarları gösteren belge Başbakanlık Osmanlı Arşivinde Maliyeden Müdevver Defterler arasında 7958 numarada bulunmaktadır.
Günümüzden 156 sene önce tutulan 179 sayfalık bu defter, o zamanlar Trabzon Eyaleti'nin bir kazası olan Rize'ye bağlı 170 köye ait öşür kayıtlarını göstermektedir. Bu köyler bugünkü idarî düzenlemede Rize Merkez, Kalkandere, İkizdere, İyidere, Derepazarı, Güneysu ve Çayeli ilçelerine bağlı yerleşim yerleridir.
Defterin ilk sayfası şu ibare ile başlar: Trabzon Eyaleti dâhilinde kâin Rize kazasının vâridat-ı âşariyesi bu kerre şeref taalluk buyrulan İrade-i ma'delet ifade-i seniye ve nizamât-ı ceride-i mustahsine iktiza-i ma'âlî ihtivasınca [Bin İkiyüz] Altmış Yedi senesi Martı ibtidâsından sene-i merkume Şubatı ğayetine değin bir senelik olmak üzere efrad-ı ahâliye isabet eden mikdarın tâdil ve tesviye şurûtuna bi'l-itibar hoşnevri-i ahâli ile derece-i ziraata göre tevz'i ve taksim olunduğunu mübeyyin defter-i müfredâtıdır. Bundan sonra Rize merkezde bulunan Paşayan (Çarşı) Mahallesi'nden başlanarak bütün yerleşim yerleri ve buralarda mülkü olan öşür vergisi mükellefleri ile kuruş cinsinden ödeyecekleri miktarlar belirtilir. Bu arada bazen çevredeki yakın bir köyde ikamet eden kişinin, komşu köydeki arazisi nedeniyle oradaki mükellefler arasında yazıldığı da görülür.
Bu deftere bakarak, ait olduğu 19. yüzyılda Rize köylerinde yaşayan hane sahibi adları ile bunların aile lakaplarını, şöhretlerini ve ödedikleri vergi miktarlarını, dolayısıyla mali ve içtimaî durumları tespit etmek mümkündür. Defter bu yönüyle yörenin ekonomik durumu ve aile tarihleri için araştırma yapacaklara bir ölçüde ışık tutacak özelliktedir.
Defterde 143-144. sayfalarda yer alan Karye-i Veyla (Veliköy) bölümünden öğrendiğimize göre defterin ait olduğu 1851 yılında köyde öşür ödemekle mükellef 62 hane bulunmaktadır. Tahakkuk eden öşür vergisinin tamamı 1657 kuruştur. Köyde en yüksek miktarı 113 kuruşla Konuroğlu Hacı, en düşük miktarı da 2 kuruşla Firenginoğlu Ahmed ödeyecektir.
Kayıtlar gözden geçirildiğinde öşür ödeyecek haneler arasında 15 hane ile en çok Kopuzoğlu ailesi, bunu 5 hane ile Mollaahmedoğlu, 4 hane ile Çamuralioğlu, 2'şer hane ile Mollanınoğlu, Konuroğlu, Firenginoğlu aileleri takip etmekteydi.
Geriye kalan Yavaş, Çalik, Sofi, Cevahir, Köse, Zorali, Kalfur, Haşari, Karali, Abdi, Kısa, Kır Ali lakapları taşıyan akrabalarından birer vergi haneleri görülmektedir. Bunların dışında babasının adıyla yazılan mükellefler de bulunmaktadır.
Defterin sonunda Rize'de görevli bazı memurlar, burada ticaret yapan bazı esnaf ve tüccar, bir kısım köy muhtarları ile bazı azınlık temsilcileri olmak üzere 53 kişinin mührü vardır.
Defterin 143-144. sayfalarında yer alan Veliköy'e ait kayıt şöyledir.
TARİHİ SÜREÇTE VELİKÖY
İshak Güven Güvelioğlu
Rize'nin yoğun nüfusa sahip köylerden biri olan Veliköy'ün kuzeyinde Taşlık (Kuzandinoz), doğusunda Boğaz, güneyinde Pınarbaşı ve Ketenli (Apanconoz), batısında ise Aktaş ve Taşpınar (Concik) köyleri bulunur. Köyün merkezi, il merkezine 13 km. uzaklıkta olup rakımı 150 metredir.
Veliköy'ün de içerisinde bulunduğu coğrafya Osmanlı tarihi boyunca Rize merkez kazasından çok Mapavri (Çayeli) kazasına bağlı olmuştur. Zaman zaman Rize ile Mapavri kazaları arasında gidip gelen bu coğrafya, 1930'da Rize kazasında iki yeni nahiye teşkiline dair kararname ile İyidere ve Gündoğdu nahiyeleri kurulunca Gündoğdu nahiyesine bağlanmıştır.
Doğu Karadeniz bölgesinin tümü için olduğu gibi Rize ve civarı için yapılan tarih araştırmalarında müracaat edilebilecek en eski kaynaklar Osmanlı Tapu Tahrir Defterleridir. Bunlar fetihten sonra Osmanlı kâtipleri tarafından şehir, kasaba, köy ve mahallelerin dolaşılması suretiyle vergi vermeye muktedir kişileri, üretilen mahsulleri, değirmenler gibi işletmeleri kaydettikleri ve buna göre vergi uygulaması yaptıkları defterlerdir. Bölgemize dair bu tür defterlerin arşivlerde tespit edilen en eskisi, fetihten 25 sene sonra 1486 yılında tutulmuştur. Padişahın değişmesi ve sosyal yapıda meydana gelen değişikler nedeniyle zaman zaman bu defterler güncellenmiştir.
Nitekim 1486 yılına ait defterden sonra Rize ve çevresine ait kayıtların bulunduğu defterlerin tarihleri 1515, 1530, 1554 ve 1583'tür. Bu defterler incelendiği zaman içlerinde Rize'ye bağlı 26 karye (köyün) tahririnin bulunduğu görülmektedir. Bu köyler arasında eski adı Veyla olan Veliköy'ün tahriri bulunmamakta ancak Veliköy'e en yakın karye olarak Mirekalo (Hamidiye) tahriri yer almaktadır. Bu durumda Veyla o tarihte ya henüz kurulmamış veya Mirekalo'nun bir mahallesi / mezrası olduğu için ayrı bir başlık altında yazılmamıştı. Bu durum çevredeki daha birçok köy için de geçerlidir.
Görsel 1: 1835 yılına ait Veyla köyü nüfus kayıtlarının ilk sayfası
Tapu Tahrir Defterleri'nden sonra Rize köyleri ile ilgili detaylı kayıtlar 1682 tarihinde tutulmuş yine bir çeşit vergi defteri olan Avarız Defteri'nde yer almaktadır. Bu defterin Rize ve Mapavri kazaları bölümlerinde Tapu Tahrir Defterleri'nde adı geçmeyen çok sayıda köy adına rastlanmaktadır. Nitekim Tapu Tahrir Defterleri'nde Mapavri de dahil tüm Rize kazasından 26 köy adına rastlanırken 1682 yılına ait Avarız defterinde Rize kazası dahilinde 74, o tarihte yine kaza olduğu görülen Mapavri'de 28 olmak üzere toplam 102 köy adı kaydedilmiştir. Defterin Mapavri kazasına bağlı köyler arasında Atyanoz (Bozukkale), Concik (Aktaş), Godri (Dağınıksu), Kuzandinoz (Taşlık) ve Mirekaloz (Hamidiye) köyleri bulunmasına rağmen Veyla karyesi yine yoktur.
Bu durum Veyla köyünün bu tarihte şenlik olmadığı anlamına gelmemektedir. Defter tümüyle incelendiği zaman tarihlerinin çok eskiye dayandığı bilinen bazı köy adlarının da kaydedilmediği görülmektedir. Böyle durumlarda bu köylerdeki kişilerin komşu köyün mükellefleriyle birlikte o köy başlığı altında yazıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim Veyla köyünün komşularından Kuzandinoz başlığı altında 16, Godri başlığı altında 12 ve Concik başlığı altında da 8 avarız hanesi yazılmıştır. Bir avarız hanesinin yaklaşık yirmi kişiyi işaret ettiği dikkate alınırsa Kuzandinoz'da 320, Godri'de 240, Concik'te de 160 kişilik bir nüfusun bulunduğu anlamına gelir ki o tarihte, bu mümkün değildir.
Bu nedenle Veyla karyesi avarız hanelerinin de bitişikteki komşu köylerin başlıkları altında yazılmış olduğu anlaşılır. Nitekim 1682 yılına ait bu Avarız defterinden 153 sene sonra tutulan nüfus defterinde Veyla köyünde sadece erkek olarak 228 kişinin yaşadığı görülmektedir. Bu belge aynı zamanda Veyla adının geçtiği ilk Osmanlı kaydıdır. Bundan 16 sene sonra tutulan öşür kayıtlarında ise Veliköy'de öşür ödemekle mükellef 62 kişi tespit edilmiştir ve kendilerine tahakkuk eden vergi miktarı toplam 1657 kuruştur.
Görsel 2: Veyla adının Veliköy olarak değiştirildiğini gösteren belge
1876 tarihli Trabzon Vilayet Salnamesine göre bu yıl köyde 63 hane ve 250 nüfus bulunmaktadır. Köy nüfusu 1930'da 888, 1965'de 1662, 1970'de 1696 kişiye ulaşmıştır. Sürekli yükselişte olan nüfus 1980'den sonra bütün Rize'de olduğu gibi düşüşe geçmiş, nihayet 2000 yılında 1239'a, 2007'de 1050'ye, 2017'de 838'e inmiştir.
Köyün adı 1913'e kadar Veyla iken o yıl Rize'de toplanan Sancak komisyonunda diğer Rize köylerinde olduğu gibi çevrede "Veliköy" namıyla meşhur olduğu gerekçesiyle bu şekilde adlandırılmıştır. Cumhuriyetten sonra da köyün bir bölümü ayrılarak Pınarbaşı adıyla ayrı bir muhtarlık haline getirilmiştir.
Yöreden tarih boyunca birçok meşhur kişi yetişmiştir. Bunlar arasında Osmanlı ulemasının büyüklerinden Mollaahmedoğlu Yunus Vehbi Efendi, Hukukçu Mustafa Celalettin Efendi, Şeyh Kopuzoğlu Mehmet Ali Efendi ve hayırsever işadamı Şakir Kopuz ayrı bir yere sahiptir.
Görsel 3-4: Yunus Vehbi Efendi ve Eyüpsultan'da bulunan kabriGörsel 5: Mustafa Celalettin Efendi
Veliköy ve civarında yaygın olan ve asırlar boyu nesilden nesile aktarılan rivayetlere göre Veliköylülerin ataları Osmanlı fethini takip eden senelerden hemen sonra doğu istikametinden gelip bu vadilerde yerleşen Akkoyunlu Türk aşiretleridir. Bölgenin kalabalık akrabalarından olan Kopuzlar da Oğuz Türklerinin Bayındır boyuna mensup bir cemaat olarak arşiv kayıtlarına geçmiştir. Arşiv belgelerine yansımış geçmişte veya günümüzde Veliköy'de yaşamakta olan akraba adları şunlardır; Abdullahoğlu, Ahmetefendioğlu, Alioğlu, Azizoğlu, Çalıkoğlu, Çamuralioğlu, Cevahiroğlu, Feyizoğlu, Fırtıkoğlu, Hacıoğlu, Hacıalioğlu, Hasanoğlu, Haşarıoğlu, Hocaoğlu, İbrahimoğlu, Kalenderoğlu, Kâmiloğlu, Karaalioğlu, Kıralioğlu, Konuroğlu, Kopuzoğlu, Köseoğlu, Kukutoğlu, Kuzoğlu, Mahmutoğlu, Memioğlu, Mollaahmetoğlu, Mollaoğlu, Ömeroğlu, Osmanoğlu, Şabanoğlu, Sofuoğlu, Yakupoğlu, Yavaşoğlu, Zoralioğlu.
Kurtuluş savaşı yıllarında özellikle İpsiz Recep'in müfrezesine katılarak Kuvây-ı Milliye hizmetinde bulunmuş çok sayıda Veliköylü vardır. Yine kayıtlara göre Osmanlı'nın son döneminde Veliköy'den 14 şehit verilmiştir. Bunlar Çalıkoğlu Hüseyin, Hacıalioğlu Durali, Kukutoğlu Halim, Kopuzoğlu Kıro Osman, Kalenderoğlu Hasan, Kalenderoğlu Mehmet, Kopuzoğlu Mehmet (Yunus oğlu), Kopuzoğlu Hasan (Şakir oğlu), Kopuzoğlu Sadık (Şakir oğlu), Kopuzoğlu Abdurrahman (Osman oğlu), Kopuzoğlu Ahmet (Huşut oğlu), Kopuzoğlu Mehmet (Huşut oğlu), Kopuzoğlu Ahmet (Yunus oğlu) ve Kopuzoğlu Ahmet (Ömer oğlu)'tir.
Kaynaklar:BOA. MAD.828, MAD.7958; BOA. TD.52, 387, 288; BOA. K.Kepeci, 2697; BOA. NFS.d.1143.
Hüseyin Agun, Agun Ailesinin Seceresi ve Rize Veliköyünün Tarihçesi.
Şakir Kopuz, Kopuzlar: Rizeli bir iş adamının gerçek yaşam öyküsü, İstanbul 2003.
Osman Coşkun, Kayıtlara Göre Rize Sülaleleri ve Seferberlik Şehitleri, İstanbul 2012.
OSMANLI DÖNEMİNDE VELİKÖY'DE VAKIFCILIKİshak Güven Güvelioğlu
Arşivlerde tespit ettiğimiz vakıf belgeleri ve Rize Şeriye Mahkemesinin Sicil Defterleri incelendiğinde Osmanlı devrinde Veliköy'de biri cami vakfı, diğeri de medrese vakfı olmak üzere iki vakfın kurulduğu görülmektedir. Bu vakıflarla ilgili ulaştığımız tarihi belgeler Veliköylülerin hayırseverliğinin tarihi köklerine işaret etmektedir.
Belgelerden anlaşıldığına göre vakfı kuranlar, mütevelli, nazır ve şahit olmak üzere bu vakıflarda hizmeti geçen ailelerin Mollaahmedoğlu, Kopuzoğlu, Çalıkoğlu, Memoğlu, Kukudoğlu ve Küçükislâmoğlu akrabaları oldukları görülmektedir.
Veliköy'de tespit edilen ilk vakıf, bir cami vakfıdır. Bu vakıfla ilgili ulaşabildiğimiz en eski belgenin tarihi 1838'dir. Yalnız belgedeki ifadelerden caminin daha eski bir tarihte yapıldığı ve faal olduğu anlaşılmakta, 1838 yılında yapılan bir incelemede bu camiye Mollaahmetoğlu akrabasından İbrahim Efendi bin Ali adlı zatın imam-hatip olarak vazife yapmak üzere kendisine berat verildiği ifade edilmektedir. O tarihte Mapavri (Çayeli) kazasına bağlı olan Veyla köyündeki bu caminin adı da "Osman bin Hasan Camii Şerifi" şeklinde ifade edilmiştir.
Görsel 1-2Veyla Camisi vakfına ait belgeler
Veliköy Camii vakfına ait 1844 tarihli muhasebe kaydında camiden "Velâ köyünde köy ahalisinin bina ve inşa eyledikleri camii şerif" şekilde bahsedilmektedir. O yıl bu caminin nakit olarak 675 kuruş vakıf parası bulunmaktaydı. Kayıtlardan vakfın mütevellisi (başkanı) ve hatibi de görülmektedir. Buna göre 1844 yılında Velâ köyü Cami Şerifi Vakfı'nın mütevellisi Kopuzoğlu Mehmed Efendi idi. Mehmet Efendi bu vazifeye "bâ-hüccet-i şeriyye", yani resmen atanmış bulunuyordu. Caminin hatibi olan Mollaahmedoğlu İbrahim de padişahtan beratlı (resmi) olarak bu görevde bulunuyordu. Kopuzoğlu Mehmet Efendi'nin vefatı üzerine 7 Aralık 1891 tarihinde Rize Şeriye mahkemesi tarafından mütevellilik Kopuzlardan Mahmut oğlu Mustafa Efendi ile Çalıkoğlu Yakub bin Ahmed'e verildi. Yine mahkeme kayıtlarından anlaşıldığına göre bu mütevellilerin denetlenmesi için de Kopuzlardan Hacı Ali oğlu Mustafa nazır tayin edilmiş bulunuyordu.
Caminin imam hatibi olan zatın vefatı üzerine hatiplik vazifesi, bu işe ehliyet ve liyakatı imtihan sonucu anlaşılan İbrahim Efendi'nin oğlu Mehmet Efendi'ye, imamlık vazifesi de İbrahim Efendi'nin biraderi Hacı Hasan Efendi'nin oğlu Hamit Efendi'ye tevcih edilmişti. Hatip olan Mehmet Efendi'nin de vefatı üzerine görev 1922 yılında Vakıflar İdaresinin onayıyla Ömer adlı bir şahsa intikal ettirilmişti.
Arşiv belgelerinden Veliköy'de tesis edildiği görülen diğer vakıf da Veylâ Medresesi Vakfı'dır. Bu vakıfla ilgili ulaşılan ilk belge 1890 yılına aittir. Yalnız bu belgede kurum, medrese olarak değil "hayır sahipleri tarafından inşa edilmiş mektep" olarak yazılmıştır. Bu kuruma ait 4000 kuruş vakıf parasının mütevelliliğine Kopuzoğlu Akif bin Hasan, nazırlığına da Hurşit bin Hasan getirilmişti. Mahkemenin yaptığı bu görevlendirmeye Kopuzoğlu Ali Bayraktar, Kopuzoğlu Ömer, Hacıalioğlu Mehmet ve Kopuzoğlu Yahya şahit olarak bulunmuştu.
Görsel 3Veyla medresesine ait vakfiye
Veyla medresesine ait 1892 yılına ait bir vakfiyeden anlaşıldığına göre bu medrese için Veliköylü üç hayırsever tarafından ortaklaşa bir vakıf tesis edilmişti. Bu hayırseverler Kopuzlardan Mahmut oğlu Mustafa, Mollaahmedoğlu Dursun bin Mehmed ve Kopuzlardan Ahmet oğlu Molla Hüseyin idi. 4.000 kuruşluk bir nakit para vakfı olup mütevelliliğine Küçükislâmoğlu Mehmed bin Cevahir tayin edilmişti. Bu para mütevellinin eliyle işletilecek, senelik kazancı da Veyla medresesinde ilim öğreten müderris efendiye verilecekti.
Rize Şeriye Mahkemesinde yazılan bu vakfın senedine göre Küçükislâmoğlu Mehmed hayatta oldukça bu vakfın mütevelliliğini yürütecek, onu teftiş için de Mollaahmedoğlu Mustafa bin Ömer nazır olarak görev yapacaktı. Bu kişilerin ölümü üzerine, vazifeler köy ahalisi ve hakimin seçimi ile yine aynı köyden güvenilir kişilere tevcih edilecekti. Veliköylü üç hayırsever tarafından tesis edilen bu vakfa şahitlik yapan dört kişi de şunlardı: Kopuzoğlu Ömer bin Ali, Kürtalioğlu Hacı Numan, Kukutoğlu Temel bin İdris ve Küçükislamoğlu Cafer Ağa.
23 Ağustos 1898 tarihinde Trabzon Valisi Mehmed Kadri imzasıyla Maarif Nezareti (Eğitim Bakanlığı)'ne gönderilen Rize'deki İslâm mektepleri, camiler, mescitler ve medreselere ait vakıf muhasebe cetvelinde Veyla medresesi vakfının mütevelliliğinin halen Küçükislâmoğlu Mehmed tarafından yürütülmekte olduğu, 4000 kuruşluk bu vakıftan senelik 600 kuruş gelir hasıl olduğu görülmektedir.
Veliköy'de bulunan bu vakıfların ne zaman ve ne şekilde ortadan kalktığı konusunda net bir bilgi bulunmamakla birlikte Rize'nin diğer yerlerinde olduğu gibi muhtemelen Rus işgali döneminde faal olamadıkları, Cumhuriyet'ten sonra da tamamen ortadan kalktıkları anlaşılmaktadır.
Kaynaklar:BOA. EV.12206, s.87.BOA. MF.MKT.424/26.1501 nolu Rize Şeriye Sicili, 1501, hüküm no 104, 387.VGM. Arşivi, Def.892, s. 46.